13 Temmuz 2010 Salı

KINA TEPSİSİ

Çok ara verdim biliyorum ama çok yoğun günler geçiriyoruz. Tuğba bloğunda bahsediyor sürekli. Ben de 2 çocukla artık ne kadar katkıda bulunabilirsem yardım etmeye uğraşıyorum. Hepsini zamanla göstereceğim ama tabi bazıları sürpriz, bazılarının da henüz fotoğrafını çekmedim. İlk olarak kına tepsisini göstermek istedim.
Elimizde eski bir tepsi vardı. Kırmızı satenden 2 yuvarlak kestik. Bunları kenarlarından teğelleyip tepsinin karşılıklı her iki tarafından da geçirip sabitledik. Kırmızı tülü de büzüp sıcak silikonla yapıştırdık. Silikonun üzerine de parlak boncuklar attık ki arada renk yapsınlar. Ortaya da kına tabağını silikonla yapıştırdık. Etrafına da pullu mendilleri dizince kına tepsimiz hazırdı. Tuğba inşallah beğenmiştir.


Tabi bunların hepsi küçük birer ayrıntı. Önemli olan sağlık, huzur ve mutluluk. Bundan sonra tek dileğimiz bu.

19 Mayıs 2010 Çarşamba

OKYANUS PASTA

Uzun süredir bir şeyler ekleyemiyorum. Ama boş mu duruyorum. Hayır. Biraz bahar yorgunluğu biraz çocukların güzel telaşları biraz tembellik. Oğluma  okulunda doğum günü yaptık. Pastayı ben yaptım. 5 yıldır yemek ve pasta bloglarını takip etmemin ödülü, oğlumun bu pastayı annem yaptı demesiydi. Çok mutlu oldu. Bu güne kada sınıfa gelen en güzel pastaymış. Bana öyle dedi.

Bu arada pasta hiç profesyonel değil. Çok hataları var. Ama ben de profesyonel değilim ve eğitim almadım. Sadece çocuklarımı mutlu etmek adına öğrenip yapmaya çalışıyorum. Bu pasta için Ufuk Hanım'a teşekkür ediyorum. Onu sürekli takip ederek bu pastayı yapabildim. Hatta pandispanya tarifini de buradan aldım. Kesinlikle tavsiye ederim. Sünger gibi yumuşacık bir kek. Bu işi profesyonel olarak yapanşara saygım sonsuz. Ama hiç değilse kendi çocuklarımızın pastlarını kendimiz yapmalıyız. Bu işi yapan insanların titizliğinden ve hassaslığından şüphem yok. Anlatmak istediğim çocuklarımızın bu pastayı annem yaptı derken duyduğu gurur. Yoksa pastanın yanından şekeri akmış kimin umurunda.
Bu arada pastanın üstündeki balık figürlerini oğlumun hamur kalıplarıyla yaptım. Yerken kime balık vereyim deme gafletinde bulundum. Tabağında balık olanlar bile ben dedi. Anaokulu öğretmenlerinin işi çok zor. Bir daha arayı bu kadar uzatmamayı ümit ediyorum. Haftaya sınavım var. Sınavdan sonra görüşürüz. Bana sevimli blog ödülü veren arkadaşlarım olmuş. Onlara teşekkür ediyorum.

28 Mart 2010 Pazar

www.sesiber.com

Arkadaşımız Sibel'in güzel çalışması burada Etsy Cic Team'ın "Spring Flower" temalı oylamasında. Şu an açık ara önde gidiyor. Mutlaka hepinizin haberi vardır ama belki olmayanlar vardır diye bir de ben yayınlayayım dedim. 3 gün kaldı. Haydi duymayan arkadaşlar. Üyelik grektirmeyen bir oylama. Bir uğrayıverin.

6 Mart 2010 Cumartesi

KAFTAN

Kaç gündür oturmak sistiyorum ama iki çift lafı bir araya getirip yazmakta zorlandım. Sizlere göstermek istediğim birşey vardı uzun zamandır. Fotoğrafları çekildi bekliyor ama bende hareket yoktu.
Bu kaftan olduğunu zannettiğim (Belki de sabahlık) giysiyi değerlendirmek istiyorum. Şöyle ki;
Askısıyla birlikte duvara asıp burda yaptığım şekliyle hareketendirmek istiyorum. Gelelim hikayesine, eşimin halasınadan kaldı bu giysi. Muhtemelen kendisi işledi. Malesef sağlığında görmemiştim. Görsem mutlaka sorardım. Öldükten sonra sandıktan çıktı. Kayınvalidem de bana verdi. Biraz güve yemiş yer yer. Ama işlemelerde bişey yok.
Bakar mısınız ne güzel işlenmiş. Çok zevkli bir kadındı Allah rahmet eylesin.
Not: İlk resimde görünen küçük ayaklar kızımın ayakları...

28 Şubat 2010 Pazar

MUTLU YILLAR TUĞBA

Bugün sevgili Tuğba'nın doğumgünü. Tuğba'cım inşallah bu yıl bütün dileklerin gerçekleşir. Bundan sonraki ömründe de hep mutlu olursun. Sana pasta yapmayı hep istiyorum ama bu sefer de oğlum 4 gecedir ateşleniyor ve şu an yine acile gittiler. Ama söz ilk fırsatta sana pasta yapıcam. Öpüyorum seni. Sana şimdilik bu minik köpecikin pastasını gönderiyorum.

Not: Köpek resmi ZuhalYalçın'ınKarnavalı'ndan alınmıştır.

25 Şubat 2010 Perşembe

KIZIM UYUTMUYOR

Ama kendisi uyuyor. Anlayamıyorum bir türlü. Saatte bir mutlaka uyanıyor. kucağma alıyorum emzirmek için. Emer gibi yapıp bekliyor. Sonrasında kafasını geri atıyor. Ben de yerine yatırıyorum. Tam 1 saat sonra yine aynı. Dün gece 9 kere kalkmışım. Uyutup bir yerlere de gitmiyorum onu bırakıp. Sürekli beraberiz. Anlayamıyorum. Bana çok bağlandı. Tavsiyesi olan arkadaşlar varsa fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Bu arada 1 haftadır blogları açamıyordum. Bilgisayarımda problem varmış. Yarın artık bütün arkadaşları dolaşırım.

15 Şubat 2010 Pazartesi

BUNDAN NE YAPABİLİRİM?

Kayınvalideme gittiğimde mutfak penceresinde gördüm bunu. Seramik bir tabağın kenarları kırılmış. Bunda ne yapmayı düşünüyorsun dediğimde al senin olsun dedi kayınvalidem. Kenarlarını zımpara makiesiyle zımparalamayı düşünüyorum. Sonrasında ne yapacağıma dair pek bir fikrim yok. Bana yardımcı olur musunuz? Aslında sevgili Sergün'ün ahşap işleriyle bişeyler düşünüyorum ama beceremicem sanırım. Biraz ağırlığı olan bir materyal. Fikirlerinizi bekliyorum...

13 Şubat 2010 Cumartesi

BEBEĞİMİN UYKU SETİ

         Biraz ara verdim ama geçerli sebeplerim var. Çocuklar sırayla hastalandı. Oğlumun alerjik bir rahatsızlığı var , o nüksetti. Kız da sanırım havaların tutarsızlığından biraz öksürüğe tutuldu. Ama çok şükür atlattık. Bloğa bir şeyler yazabilmem için herkesin uyumasını beklemem gerekiyor. Tabi benim de uykumun gelmemesi gerekiyor. Neyse..
Efendim beni takip edenler Nigar Hikmet ismin mutlaka biliyordur. Yanlış söyledim, bu işlere az çok hevesi olan herkes Nigar Hikmet ismini duymuştur. Kızımın doğumuna yakın uyku seti araştırmasına girdim. Ama bir türlü içime sinen bir set bulamadım. Sonra Nigar Hanım'ın burada yayınladığı yastıktan ilham alarak anneme tarif ettim. ve birlikte uyku setini diktik.

Bu karşıdan görünüşü...
Bu yastığı ve başlığı...

Bu yorgan ve yan yastığı...

Bular da süs yastıkları...

Nigar Hanım'ın yaptıklarının yanında sönük kalır ama annemden bir hatıra olacak. Kumaşı pamuk saten kullandık. Fırfırlar hazır satılanlardan. Bu set bana belki de 50.-TL.'ye maloldu. Ama paradan da önemli olan kendi el emeğim. Bu arada cibinlik tül de eşimin rahmetli halasından hatıra.

4 Şubat 2010 Perşembe

KIZIMA PANÇO ÖRDÜM


Yoğun geçen karlı günlerin ardından sonunda fırsat bulup bilgisayarın başına oturabildim. Yoğun geçen diyorum, okullar kapalı malum. Kar da yağınca evde 2 çocukla resmen tıkıldık kaldık. Bu pançoyu Kurban Bayramı'ndan önce örmüştüüm. Bayramda giymişti. Bebeklere soft renkler çok yakışıyor. Çok beğeni aldı.  Kadife gibi ama daha hafif yumuşak bir ipten ördüm. Ama ipin adını bilmiyorum. Bere de Derya Baykal'ın cupcake beresinden. Tabi kızıma büyük gelince bebe lastiği geçtik kenarlarına. İpin var, seneye şişleri en alta takıp biraz daha büyütmeyi düşünüyorum. Neyse kız uyanmadan bu post'u yayınlayayım da yine kalmasın....

1 Şubat 2010 Pazartesi

BUNLAR DA OĞLUMUN ÖĞRETMENİNDEN


İnternetimde olan problem yüzünden ve çocukların ikisinin birden hastalanması yüzünden bilgisayarın başına bile oturamadım. Bu fotoğraflar 1 haftadır bekliyor. Oğlumun öğretmeni Burcu hanım bütün öğrencilerine karne hediyesi olarak hazırlamış.
Kızların bereleri kırmızı şapkalı. Polardan hazırlamış. Çok pratik. Bir o kadar da güzel. Burcu Hanım'a burdan bir daha teşekkür edelim. İyi tatiller dileyelim.

21 Ocak 2010 Perşembe

KIZIMIN MEVLİD ELBİSESİ





Kızım doğmadan önce internette hep bebeklerle ilgili örgüleri araştırıken buldum bu elbisenin modelini. Anneme göstermeye çekiniyordum bu kadar ağır birşeyi. Gösterdiğimde 'Aaaa. Kolay bu yaparım.' dedi. Yaptı da. Mevlidde kızım prenses gibiydi. (Ya da bana öyle geldi.) Bu modeli aldığım blog burada.
Nasıl yapıldığı konusunda benim çok fikrim yok. Ama verdiğim adreste anlatılmış. Böyle bildiklerini saklamayıp ta anlatan insanlar benim için daha da değerli. Ben bilginin zekatı diyorum buna. Her işte insanlar böyle olmalı. Püf noktalarına kadar söylemeli. Bence her işin bereketi paylaştıkça artar.


Resimler konusunda eğer anlaşılmayan birşey olursa farklı açılardan tekrar çekmeye çalışırım. Malesef blog yazma gibi fotoğraf çekmede de çok acemiyim. Bir de şu fotoğraflarınüzerine isim yazılıyormasını bilen arkadaşlardan bana yardım eden olursa çok sevinirim. Tekrar görüşmek üzere.........................

12 Ocak 2010 Salı

BEBEKLER İÇİN SÜS YASTIK















Size kızımdan bahsetmiştim. 7 aylık şu an. Doğmadan önce yatağı için araştırma içine girdim. Ama bir türlü içime sinen bir uyku seti bulamadım. 10 Marifet'te dolaşırken bulduğum bir yastıkla kafamda bişeyler belirdi. Çok becerikli annemin de yardımlarıyla uyku seti ve bu gördüğünüz yastığı yaptım.






10 Marifet'i takip edenler bu yastığı biryerden hatırlayacak. Nigar Hikmet'in buradaki yatak örtüsünden kopya çektim. Ama tabii ki asla onun kadar güzel yapamam. Bu arada Nigar Hikmet'le ilgili söylemem gereken birşey var. Bu tür işlerde ya da belki de her işte insanlar bildiklerini paylaşmaz. Ama Nigar Hikmet bütün bildiklerini paylaşıyor. Burdan ona ısrarla yorum bırakarak bunaltıp belki de sırf benim için tarifini verdiği küçük gül yapımı için teşekkür ediyorum. Aşağıda Nigar Hikmet'in diğer adreslerini veriyorum. Çok faydalanacağınızdan eminim.















Gelelim bu yastığı nasıl yaptığımıza. Gülleri, kedi merdiveni gibi yaptıktan sonra kurdelenin bir tarafını yavaşça çekiyorsunuz. sonra da altından dikiyorsunuz. Yastık için kumaşı ayarladıktan sonra da önce boncukları diktim. Sonrasında da kenarlarına gülleri yerleştirdim. Yastığı diktikten sonra da etrafına hazır fırfırlardan geçti annem. Bu kadar basit. Bir dahaki yazımda uyku setini nasıl yaptığımızı anlatıcam.




Görüşmek üzere...